Bunu başarabilmek için üç adet önerimiz var.
* Birincisi, kopyala/yapıştır ile yapılan paylaşımları ve geri tıklamaları takip edebilen araçlar kullanmak. Sosyal paylaşım butonları önemlidir, ama bunlara çok fazla güvenmeyin çünkü kullanıcıların çok büyük çoğunluğu bunları kullanmıyorlar.
* İkinci olarak, orijinal URL’nin otomatik olarak kopyalanan metnin içine gömülmesini sağlayın. Çoğu kullanıcı aslında doğrudan URL’yi yazmak yerine beğendikleri metnin veya içeriğin bir kısmını kopyalıyorlar. Bu yolla URL’nin nerelerde bulunduğunu kontrol edebilirsiniz.
* Üçüncü olarak da, analitik gücünüzü geliştirin. Kullanıcılarınız, paylaşımları ve tıklama aktiviteleri hakkında 360 derece bilgi verebilen üçüncü parti sosyal analiz araçları kullanın.
Sosyal ağlarda yapılan tıklamalar, ziyaretler ve paylaşımlar, markaların içerik pazarlamalarını ve içerik üretimlerini ne şekilde yapmaları gerektiğine dair yol gösterici oluyor . Bu şekilde, hedef kitlelerinin marka ile etkileşime geçmesini sağlıyorlar. Aynı zamanda bu veriler, iletişime geçmek için en uygun olan kitlelerin kim olduklarını da gösteriyor. Ayrıca, hedef kitlenin nasıl cihazlar kullandığını ve bu cihazları ne şekilde kullandığını da bu veriler ile öğrenebiliriz.
Marka pazarlamacıları, sosyal ağlardaki kişilerin bu aktivitelerini değerlendirerek, sayfalarının veya içeriklerinin ne şekilde işe yarayacağını, hangi coğrafyada hangi cihaz kullanılarak en çok ziyaretçiye ulaşabileceklerini anlayabilirler. Böylece hedef kitlelerine nokta atışı yapıp, müşteri kazanma maliyetlerini neredeyse sıfıra çekebilirler.
Facebook, Twitter ve Google+ gibi ‘geleneksel’ diyebileceğimiz sosyal ağ platformlarında zaten pazarlamacılar elde edebildikleri tüm verileri analiz ediyorlar. Ama bir de bu çok bilindik ağlar dışında gelişen sosyal paylaşımlar var. Bu kesim sosyal paylaşımlara “dark social” deniliyor. Yani gözden kaçan, takip etmesi zor ama bir o kadar da önemli olan sosyal paylaşımlar.
İnternetin Dark Social denilen kısımlarında da kullanıcıların neyi, nasıl ve ne kadar paylaştıklarını, bu paylaşımların nasıl yayıldıklarını analiz etmek, en az Facebook verilerini analiz etmek kadar önemli olabilir.